Hepimiz aslında en iyi filmleri izlemek istiyoruz, Hollywood dünyasının sıra dışı ve dünya bakışımızı değiştiren bir çok filmi arasında kararsız kalabiliyoruz. En çok izlenen filmlerin listesini yapacağımızın garantisini size şimdiden verelim ama şuan için daha da ileriye gidelim ve İzlerken Hayata Tutunmanızı Sağlayacak Muhteşem Filmleri listeleyelim.
Esaretin Bedeli filmi bir hapishane dramını konu alıyor diyebiliriz. Andy ve Red isimli iki arkadaşın parmaklıklar ardında yaşadığı olaylar ve kurdukları yaşamın hikayesini anlatıyor. Andy Dufresne, henüz çok genç ve ayrıca başarılı bir bankerdir görevi sürdürüyor. karısının ve aynı zamanda karısının sevgilisini öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası alıyor. Aslında dram dolu bir hayat hikayesi olan Andy hapishanedeki tüm mahkumların hayata umut dolu tarafından bakmasını sağlıyor.Hapishanede her türlü şiddet mevcut iken Andy umutlarını kaybetmeyeceğini bize gösteriyor, Filmin sonunda Hapishaneden kaçmayı başaran bir mahkum olarak tarihe geçiyor. Morgan Freeman ve Tim Robbins' in rol aldığı Film 7 dalda Oscar ödülü kazanmıştır.
Deneyimli bir asker olan Mark askeriyeden en iyi olduğu branşta emekliliğe ayrılıyor. Bu deneyimli askerden faydalanmak isteyen kötü amaçlı derin devlet elemanları Mark Wahlberg'i ele geçirmeye çalışıyor. Bir zamanların en etkili keskin nişancısı olan bu adam, işleri bırakmış olmasının kesin olmasına rağmen bir gün önemli bir son görev yüzünden kendisinden yardım isteniyor. Mark Wahlberg bu işi kabul ettiği sürede görevin altında yatan esas sebebi anlayacaktır. Kendisine bu operasyonu veya görevi verenlerin asıl amacı Amerikan Başkanı’na bir suikast gerçekleştirmektir. Bu durumu fark eden Mark, şartlar altında misyonunu tamamen değişir. Onun artık asıl amacı bu yapılan komplonun sırlarını araştırmak ve ABD devlet Başkan’ı başına gelecek olaylardan korumaktır. Film aslında Point of Impact adlı romandan alıntılanmıştır.
Köstebek filmi ABD'de gerçekleşen bir mafya ve polis teşkilatı arasında gerçekleşen savaşı konu alıyor. Çok uzun senelerdir henüz bir çocuk iken bir mafya çetesi tarafından, polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen adamlar teşkilat içinde iyi pozisyonlardadırlar. Aynı zamanda Polis'te mafya içine soktuğu ve yetiştirdiği adamlarda mafya bünyesinde iyi şartlar altında bulunuyordur. Ancak vakit gelmiş ve artık her şeyin gün yüzüne çıkma zamanı gelmiştir. Her iki tarafta da köstebeklerin olduğu anlaşılınca köstebeklerin her an ölümle burun buruna gelmelerinin telaşı ve macerası başlıyor olucaktır. Film dört dalda Oscar ödülü sahibidir.
Yeşil Yol filminde bir hapishane gardiyanı ile beraber bir mahkumun hikayesi anlatılıyor. Paul Edgecomb'un hapishanedeki misyonu idama mahkum edilen sanıkları ölüme giderken son defa onlara eşlik etmektir. Çalıştığı seneler içinde birden çok mahkumu idam etmiştir. Bir gün John Coffey isimli gerçekten korkutucu görünen bir adamla tanışıyor olacaktır. Fakat Coffey'in bu ürkütücü ve korkunç görünümünün altında oldukça saf ve yumuşak huylu bir adam yatmaktadır. Coffey iki küçük kız çocuğunun ölümünün ardından katil olduğu iddia edilen davada yargılanmaktadır. Son olarak Coffey'in günden güne ilerleyen ve gün ışığına çıkan güçleri, karakteri ve kişiliği hakkında yeni ipuçlarını sürekli olarak ortaya çıkarıyor.
Gladyatör filminde İmparator Marcus Aurelius’un yönettiği Roma’da bir general olarak itibar kazanan Maximus, Bu devasa imparatorluğun hiyerarşik pozisyonlarında gitgide nam kazanıyor ve yükseliyor. Babasının kendisine torpil geçmesi yerine Maximus adındaki bu yabancı general'i sürekli el üstünde tutması da tahtın asıl varisi yerine gelecek olan Commodus’u oldukça rahatsız ediyor. Commodus bu gelişmeler sonucunda Maximus ve onun ailesinin öldürülmesi için çok geçmeden emir çıkartıyor. Ölümden kurtulmayı başaran Maximus artık bir gladyatör olarak eğitiliyor ve buradaki eğitimi için arenaya gönderiliyor. Maximus’un istediği tek bir istek vardır, Commodus’u öldürmek ve ailesinin intikamını alabilmek onun için tek amaç oluyor. Russell Crowe'un bol ödüllü filmi gösterildiği yıl gişedeki oldukça büyük başarısı ile aldığı Oscar’larla isminden epeyce bahsedilmişti.
Mükemmel bir dram hikayesi ve tabikide Tom Hanks oyunculuğu ile bir dünya starı olduğunu gösterdi ve İlk çıktığı vakit ABD 'de çok sevildi ve övgüler aldı.Forrest İçine kapanık bir çocukluk geçirmiştir ve yaşı ilerledikçe hayat hikayesini anlatmaya başlar herşey bir otobüs durağında başlıyor. Forest kambur olduğu için bacak aparatları takmaya başlar ve diğer çocukların alaylarına maruz kalır, Okula gittiği sırada serviste gördüğü kız arkadaşı Jenny'e aşık olur. Kendisine zorbalık yapıldığı sırada Forrest birden koşmaya başlar ve bacağındaki aparatlar kendiliğinden kırılır daha sonra normalin üzerinde hızlı koşabildiğini keşfeder ve bir üniversitede burs kazanarak akıl almaz başarılar elde ettiği bir serüvenin içine düşer.
Yapay zekayı konu alan en etkileyici filmlerden biri mi desek? yada neyse yaşanan olaylar aslında gerçek veya değil veya yaşamın içinde başka bir yaşam bir bilgisayar programı da olabilir,mükemmel filmler bizi bekliyor. Biri rüya diğeri de Matrix! Neo,gerçekten oldukça tehlikeli bir adam olan Morpheus’un gerçeği bildiğine yürekten inanmaktadır. Bir gece kendi işinde çalışan Neo, kendisini başka bir dünyaya götüreceğini iddia eden güzel bir kız olan Trinity ile tanışır. Bu kızın içinde bulunduğu ve götüreceği dünyada, Neo Morpheus’ ile tanışacak ve Matrix hakkında bir çok şey öğrenecektir. Neo aslında tam olarak algılayamadığı şeylerin hayatı ve yaşamı kontrol ettiğini biliyor. İşte Onun Matrix olduğu kesin başka bir evrene geçmeye hazırmısınız?
İslamiyet'in doğuşunu anlatan olağanüstü bir film.6. yüzyılda Mekke'de konusu geçen film çeşitli araştırmacıların ve tarihçilerin belirttiği gibi Cahiliye Devri olarak işaret ettikleri dönemlerden biri.Şehrin ileri gelenlerinin Mekke’yi köleliğin ve alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkların pençesinde acımasızca yönettiği rivayet ediliyor.Yapılan yolsuzluklar ve Putperestlikten kazılan ekonomi Mekkeli gençleri ve çocukları umutsuzluğa itelemiş durumda.Kız çocuklarının ve bebeklerin yeni doğdukları zaman diri diri gömüldüklerinin anlatıldığı acımasız bir zaman dilimi.Böyle karanlık bir çağda,Hz.Cebrail tarafından ziyaret edilen Hz.Muhammed insanları tek bir Allah'a ibadet etmeye davet ediyor ve şehre hükmeden müşriklerin çıkarlarına rağmen onlara karşı çıkıyor.Allah’tan inen bir ayet, İslam peygamberinin silaha sarılmasını ve bir ordu kurmasını emrediyor.Müslümanların ordusu oldukça tecrübesiz olduğu halde Bedir savaşını mucizevi şekilde kazanmayı başarıyor.Uhud savaşının yapılmasının hemen ardından ise 10 yıllık bir barışa evet diyerek arada geçen zamanı İslam’ı bir çok coğrafyaya yaymak için kullanıyorlar. Hz.Muhammed’in Allah'ın elçisi olduğu söylemek ve aynı zamanda Allah’tan başka ilah olmadığını belirtmek müslümanların Arap yarımadasında hızla yükselmesini sağlıyor.En iyi müzik alanında Oscar’a aday olan Çağrı filmi Hz.Hamza rolündeki Anthony Quinn filmde mükemmel oyunculuğu kadar gerçekten büyük ve yüksek bütçeli bir prodüksiyon olması ve Hz.Muhammed’in yüzünü göstermeden İslam’ın doğuşu ve yükselişini anlatmadaki başarısıyla da tüm dünyada ve özellikle islam dünyasında Müslümanların gönlünden taht kurmuş bir yapım.
Dünyadaki en büyük deniz felaketlerinden biri olan 'Titanik faciası', dev prodüksiyonların ve aynı zamanda usta yönetmen James Cameron'un imzası olan görkemli bir dram ve duygusal film.
Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde sanayi devriminin misyonunu tamamladığı zamanlar,Birinci Dünya Savaşı çıktı çıkacak,insanların gerçekten üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağını düşünmeye başlamışlardır.'Titanic' isimli dev transatlantik ise insanlığın doğaya karşı yaptığı bir gövde gösterisi gibiydi.Bu olağanüstü büyüklükteki 'Düşler Gemisi' nin yolcuları içinde Avrupa`da henüz birkaç sene geçirdikten sonra çareyi Amerika'ya dönmekte bulan,Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ile birlikte aynı zamanda annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da bulunuyor.İki genç gemide şans eseri bir araya gelip tanışacak ve aralarındaki sınıf,derece farkına aldırmadan birbirlerine oldukça yakınlaşacaktır.Yola çıkıldıktan dört buçuk gün sonra, 10 Nisan 1912'de,Buz dağına çarparak Titanic iki saat kırk dakika süren okyanusun dibine gömülmesi ve batışı konu alınıyor.James Cameron'un yönettiği film seyirciye adeta bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırıyor.Tam anlamıyla neredeyse gerçeğe yakın filmi 'Titanic' tam 14 dalda Oscar ödülü adayı olarak 'En İyi Film' dahil 11 ödülü kazanarak olağanüstü başarı göstermiştir.
Olağan Şüpheliler filmine bakarsak eğer San Pedro yakınlarındaki tekneden çıkan yangını araştırmakla görevli olan polisler teknenin içinde 27 ceset ve tamı tamına 91 milyon dolarlık uyuşturucu parasını olay yerinde buluyor. Gemide çıkan olaylardan kurtulmuş olan iki kişiden biri suratı ve vücudu yanıklar içinde olan Macar bir çetenin üyesi,diğeri ise Verbal Kint isimli bir seri katil. Polise verdiği ifadede 6 hafta kadar önceden başlayarak bütün olaylar anlatılır. Macar çetenin üyelerinden olan Beş azılı suçlunun nasıl ortak noktada buluşması,gelişi ve kaçırılan bir arabadan ve bir suç liderinden(hayaletinden) polislere bahsetmektedir.
Can Dostum gerçek bir hayat hikayesi ve duygu dolu olağanüstü bir yapım, felçli ve çok zengin bir adam ve ona bakıcılık yapmak için işe alınan genç bir adamın hikayesini konu alıyor. Zengin biri olan ve aristokrat olan Philippe tatilde yamaç paraşütü yaptığı esnada geçirdiği kaza sonucu kendini felçli bulur. Felç geçirdikten sonra boynundan aşağısını hareket ettiremez hale gelir. Driss ise geçirdiği zor hayat ile beraber hapishanede cezasını çektikten sonra çıkmış bir işsizdir. Philippe 7 gün 24 saat sürünceye kadar bakımını yapması için Driss'i evine davet eder ve ona yatılı olmak üzere bakıcısı olarak alınca bu hayatın iki farklı insanının dünyası değişecektir. Hayatın normal şartlarına bakarsak eğer hiç bir zaman bir araya gelmesi mümkün olmayan bu iki insan hayatlarının geri kalanını mutlu bir şekilde yaşamaya başlarlar.Fransa'da gösterime girmiş olan film, sınıf ayrımcılığı,ırkçılık ve çok kültürlülük gibi sorunların ortadan kalkmasına yardımcı oldu.Dram ve mizah arasında gidip gelmiş olan bir film. Fransız film yazarlarının Olivier Nakache ve Eric Toledano'nun beraber yönettiği filmin başrollerinde François Cluzet ve Omar Sy bulunuyor.
Indiana Jones: Son Macera eski bir film ama bir klasik ve efsane demek oldukça isabetli olur. Tarihin en ünlü ve en cesur maceracı arkeologu Indiana Jones bu sefer aynı onun gibi arkeolog olan babası Dr. Henry Jones tarafından bir günlük hediye gönderiyor. Kitabın içinde gizemli bir antik Kutsal Kase ile ilgili bir takım bilgiler ve ipuçları ve ayrıca ayriyeten bir harita bulunuyor. Hz. Musa'ya ait olduğu düşünülen bu kase'nin peşine düşen bu ikili, daha sonra Indiana Jones özel bir koleksiyoncudan babasının ortadan kaybolduğunu öğreniyor. Müze rehberi Marcus Brody’i de yanına almak suretiyle İtalya’ya babasının peşine düşer. İtalya'da kendilerini buldukları bölge ise bir Alman Nazi bölgesi oluveriyor.Nazilerde Kutsal Kase’nin peşine düşmüşlerdir. Babasını kurtarmak için yola çıkan Indiana’nın birinci amacı Kutsal Kase’yi Nazilerden daha önce bulmak olacaktır.En İyi Grafik Efekt dalında Oscar'a aday olup kazanan filmin usta yönetmeni Steven Spielberg imzalı.Başrollerinde ise usta oyuncular Harrison Ford ve Sean Connery bulunuyor.
Son Ültimatom, gerçek bir hayatta kalma hikayesi hatta sinema dünyasında çekilen ilk bu tarz yapımlarından biri diyebiliriz.Geçmişini merak eden ve izine düşen Jason Bourne'un maceralarını konu alan film. Jason Bourne Amerika Birleşik Devletleri'nin adeta kirli oyunlarına alet ettiği gizli servis ajanlarından biri olarak görev yapmaktadır.Dünyadan çok gizli sürdürülen bir projenin piyonu olan ajan, yüksek bir zekaya ve son derece güçlü savaşma yeteneğine aynı zamanda hayatta kalma becerisine sahiptir. Serinin son filminde yani üçüncü film olan bu film, Jason Bourne kaybolan veya ondan çalınan geçmişinin peşine düşmeye çalışıyor. Hafızasından arta kalan hayatının en ücra ve küçük anılarını hatırlayan Bourne, hatıraları bir araya getirip kim olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Talihsiz ajan, bu süreçte peşinde olan adamlardan kurtulamayacaktır.Yüksek yeteneklere sahip olan bu ajanı bir an evvel ele geçirmeye çalışan gizli servis yetkilileri Bourne'u yakalayabilecek mi merak konusu.Robert Ludlum'un kitabından uyarlanan Bourne filmi serisi, ajan filmleri türünün en önemli serilerinden biri olmayı başardı.Üçüncü filmi olan 'Son Ültimatom' için serinin en güzel ve en kusursuz filmi olduğunu söylemek lazım.
Yorumlar (0 )