Donald Trump için hatalı bulduğum üç tespit şu şekilde;
Bugün Donald Trump, ABD Devletlerinin kısıtlamaları kaldırmaya hazır olup olmadığı konusundaki tartışmalara yanıt bulmak için Twitter’daydı. Ekonomiyi yeniden başlatma planına karşı yapılan son “şikayet” in koronavirüs testi eksikliği olduğuna dikkat çekenler için sert bir açıklama yaptı.
We are doing far more, and better, Testing than any other country in the world, and yet the media does nothing but complain. No matter how good a job is done, the same as with the Ventilators, they will never say we are doing a great job, they will only viciously gripe!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) April 28, 2020
Açıklamaya göre Başkan Trump, ABD’nin, diğer tüm ülkelerden ve herkesten daha fazla test yapan bir ülke olduğunu savunarak medyanın kendilerine sürekli zorluk çıkardığını söyledi. “Ne kadar güzel bir iş yaptığınız asla önemli değildir, çünkü insanlar asla harika bir iş yaptığınızı söylemeyeceklerdir” şeklinde de açıklamasına devam etti.
Bu doğru! ABD bugüne kadar 5.696.928 koronavirüs testi yapmıştır. Bu ikinci sırada bulunan Rusya'dan neredeyse iki kat daha fazla. Ama gerçekten iyi haberlerin hepsi bu, çünkü 1 milyon kişi başına yapılan test sayısına baktığınızda, ABD tam olarak listede 43. sıradadır.
Ancak bu zavallı sıralama bile ABD'de koronavirüs testlerinin tam bir hikayesini anlatmaz, çünkü aşırı derecede küçük nüfusa sahip ilçeler topluluklarının daha önemli bir bölümünü test etmeyi daha kolay bulacaktır.
Önemli Tek Coronavirüs Test Metriği
Dünya Sağlık Örgütü ve çeşitli Epidemiyologlar pozitif oranı, ya da test toplam sayısı ile karşılaştırıldığında pozitif test sayısını kullanılması önerilir. Pozitiflik oranınız ne kadar yüksek olursa, salgın resminizin o kadar az doğru olduğu düşünülür. Çünkü yüksek pozitiflik oranı, hafif veya hiç semptomu olmayan büyük bir popülasyonu kaçırdığınızı gösterir.
Tehlikeli olabilir, çünkü sayısız enfekte insanın bulunduğu bölgede hastalığı yaydığı anlamına gelir. Ayrıca radarın altında başka bir kontrolsüz salgının kayma şansını da arttırır.
WHO'ya göre 'iyi' bir pozitiflik oranı %10'dur. Bu tür bir oranla organizasyon, yeniden açılma hakkında bilinçli bir karar verebileceğinizi söylüyor.
ABD'nin pozitiflik oranı %18'dir. Bu, koronavirüs için test edilen her beş kişiden birinde buna sahip olduğu anlamına gelir. Dünyanın geri kalanıyla karşılaştırıldığında, Donald Trump'ın yeniden açma planları ile ilerlemeye istekli olması şok edici.
Kilitleme önlemlerini henüz yeni ölçeklendirmeye başlayan İtalya'nın pozitiflik oranı %11'dir. Testlerin her zaman öncelikli olduğu Almanya ve Güney Kore'nin pozitiflik oranları sırasıyla %8 ve %2'dir.
Fransa ve İngiltere'nin her ikisi de ABD'den daha kötü durumda, ancak her iki ülkenin de kilitleme önlemlerini kaldırmaya yönelik somut planları yok. İspanya, %17'lik pozitiflik oranıyla çocukların sadece günde bir kez dışarı çıkmalarına izin verecek kadar kısıtlamalarını kaldırdı.
Türkiye de durum İtalya ile benzer şekilde sürüyor. Pozitiflik testi şu an için 12% seviyelerinde seyir ediyor. Bu da benzer bir istatistikle Türkiye’de korona virüs için test edilen her 8 kişiden birinin bu virüse sahip olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu rakam 10% un altına düşmeden kısıtlamaların kaldırılması gündem de olmayabilir. Medya’da yapılan iyileşen vaka sayısının artması ve benzer şekilde günlük ölüm oranının düşmesi tabi ki iyi haber olarak yorumlanabilir ancak bunlar üzerinden korona virüs bitiyor şeklinde yorum yapmak doğru değildir. Biliniz istedim.
Yorumlar (0 )